KRM BİYOTEKNOLOJİ
Kök Hücre İle Otoimmün Hastalıkların Tedavisi

Kök Hücre tedavisi ile otoimmün hastalıkların ilerlemesi yavaşlatılabilir, gerilemesi sağlanabilir ve hatta tamamen durdurulabilir. Tedavinin başarı oranı hastanın yaşı, hastalığın süresi ve hastanın durumu ile orantılıdır.

  • Kök hücre ile otoimmün hastalıkların tedavisi dünya bilim adamlarının üzerinde çalıştığı yeni bir yöntem olarak kabul görmektedir.
  • Kök hücrelerin zarar görmüş organlara dokunduklarında bu hücrelere dönüşme özelliği vardır bu nedenle otoimmün hastalıkların tedavisinde kullanılmaktadır.
  • Verilecek hücre sayısı; hastanın yaş ve kilosuna göre belirlenir. Tedavi mezenkimal kök hücreler (hastanın kendi yağ dokusu veya kemik iliğinden elde edilen) kullanarak gerçekleştirilir.
  • Hangi tedavinin uygulanacağı hastanın durumuna göre belirlenir. 6 ay ara ile 2 seans uygulama ile gerçekleştirilebilir. Uygulama klinik şartlarda hasarlı bölgeye enjeksiyon yöntemiyle verilir ve işlem aynı gün içerisinde tamalanır.
  • Tedavi protokolü tamamen hastanın durumuna göre ayarlanır her hasta için farklı protokol uygulanabilir.
  • Tedavinin başarı oranı hastanın yaşı ve hastalık süresi ile doğru orantılıdır. Hastalık çok ilerlemiş ise birden fazla kök hücre tedavisi gerekebilmektedir. Hastalığın gerilemesi, durdurulması ya da tamamen tedavisinde hastaların % 85’inde başarı sağlanmıştır. Ancak hastaların P’sinin bir yıl içerisinde tedaviyi tekrar etmesi gerekmiştir.

Otoimmün Hastalıklar Nedir?

Otoimmün hastalıklar, bağışıklık sisteminin vücudun normal dokularına saldırdığı durumlar olarak ortaya çıkar. Bağışıklık sistemi normalde bakteri ve virüs gibi mikroplara karşı koruma sağlar ve bunları algıladığında hemen savunma hücrelerini devreye sokar. Otoimmün bir hastalıkta ise bağışıklık sistemi vücudun eklemler, cilt gibi çeşitli doku ve organlarını yabancı olarak algılar. Örneğin otoimmün bir hastalık olan tip 1 diyabet pankreas hücrelerine, romatoid artrit eklemlere saldırır.

Bağışıklık sistemi, bakteriler ve virüsler gibi mikrobik istilacılara karşı vücudumuzu korumak üzere tasarlanmıştır. Gerektiği gibi çalıştığında, bağışıklık sistemi bu mikrobik yabancıları algılar, onları çevrelemek ve öldürmek için savaşçı hücrelerden oluşan bir savunma gücü gönderir. Sağlıklı bir bağışıklık sistemi, yabancı istilacılar ile vücudun kendi hücreleri, organları ve “iyi” mikroorganizmaları arasındaki farkı bilir.

En yaygın görülen otoimmün hastalıklar

Romatoid artrit

Romatoid artrit (RA), bağışıklık sisteminin eklemlere saldırması nedeniyle ortaya çıkan bir otoimmün hastalıktır. Bu saldırı eklemlerde ağrı, kızarıklık, şişlik ve sıcaklık artışı ile seyreden iltihaba yol açar. Romatoid artrit kronik bir hastalıktır ve 30’lu yaşlarda başlama eğilimi gösterir.

Lupus (SLE)

Lupus, bağışıklık sisteminin vücudun pek çok doku ve organını yabancı olarak algılaması sonucu ortaya çıkar. Deri, eklemler, böbrekler, beyin ve kalp de dahil olmak üzere birçok organ etkilenir. Eklem ağrısı, halsizlik ve ciltte döküntüler en yaygın görülen belirtilerdir.

Diyabet

Pankreas, kan şekeri seviyelerini düzenlemeye yardımcı olan insülin isimli hormonunu üretir. Tip 1 diyabette, bağışıklık sistemi pankreastaki insülin üreten hücrelere saldırır ve tahrip eder. Sonuç olarak vücutta insülin üretimi yapılamaz ve bu da yüksek kan şekeri seviyelerine neden olur. Kan şekeri yüksekliği; kan damarları, kalp, böbrekler, gözler ve sinirler gibi çeşitli organ ve dokulara zarar verir.

Haşimato

Haşimato hastalığında, tiroid bezi etkilenir ve tiroid hormonu üretimi azalır. Belirtiler arasında kilo alımı, sıcağa ve soğuğa tahammülsüzlük, yorgunluk, saç dökülmesi ve guatr (tiroid bezinde büyüme) bulunur.

Sedef Hastalığı

Deri hücreleri normalde büyür ve artık ihtiyaç duyulmadığında dökülür. Sedef hastalığı cilt hücrelerinin çok hızlı çoğalmasına neden olur. Üretilen fazla deri hücreleri, cilt üzerinde plak ya da yama şeklinde kırmızı, üzeri beyaz pullarla kaplı döküntüler oluşturur.

Sjögren Sendromu

Sjögren sendromunda bağışıklık sistemi eklemlere ve gözyaşı ve tükürük bezlerine saldırır. Sjögren sendromunun önemli belirtileri eklem ağrısı, göz ve ağız kuruluğudur.

Ailevi Akdeniz Ateşi (FMF)

Ailesel Akdeniz ateşi, tekrarlayan ateş ve karın, akciğerler ve eklemlerin ağrılı iltihabına neden olan genetik otoimmün bir hastalıktır. Eklemlerde ağrı, şişlik, cilt döküntüleri ve kas ağrıları diğer önemli belirtilerdir. Ailesel Akdeniz ateşi, ebeveynlerden çocuklara geçen bir gen mutasyonundan kaynaklanır.

Ankilozan Spondilit

Ankilozan spondilit, omurgayı etkileyen bir otoimmün hastalıktır. Omurga kemikleri (omurlar) birbirine yapışarak omurgada hareket kısıtlılığı oluşturur. Bu değişiklikler hafif veya şiddetli olabilir ve kambur bir postürle sonuçlanabilir.

Behçet Hastalığı

Behçet hastalığı; ağız veya genital bölgede yaralar, gözlerde kızarıklık ve şişlik, eklemlerde iltihap, cilt ve sindirim sistemi problemleri ile seyreden bir otoimmün romatizmal hastalıktır.

Multipl Skleroz (MS)

Multipl skleroz, bağışıklık sisteminin sinir hücrelerini saran koruyucu miyelin kılıfına saldırması sonucu ortaya çıkan bir hastalıktır. Miyelin kılıfının hasar görmesi, beyin ile vücut arasında mesaj iletimini etkiler. Bu hasar uyuşukluk, halsizlik, denge sorunları ve yürüme zorluğu gibi belirtilere yol açar.

Çölyak Hastalığı

Çölyak hastalarında arpa, buğday, çavdar gibi tahıl ürünlerinde bulunan bir protein olan glütene karşı aşırı duyarlılık görülür. Glütene saldıran immün bağışıklık sistemi, ince bağırsak duvarına da zarar vererek iltihaplara neden olur. İshal, karın ağrısı, bulantı, kusma gibi belirtiler görülür.

Otoimmün Hastalıkların Belirtileri Nelerdir?

Bilinen 80'den fazla otoimmün hastalık vardır ve bazıları oldukça benzer belirtilerle seyreder. Bu da doktorların hastada gerçekten bu hastalıklardan birinin bulunup bulunmadığı ya da hangisinin bulunduğunu teşhis etmesini zorlaştırır.

Otoimmün bir hastalığın belirgin bulgusu ağrı, kızarıklık, ısı artışı ve şişmeye neden olan iltihaptır. Pek çok otoimmün hastalığın erken belirtileri benzerdir ve aşağıdakileri içerebilir:

  • Yorgunluk
  • Kas ağrısı
  • Düşük vücut ısısı
  • Dikkat dağınıklığı
  • Ellerde ve ayaklarda uyuşma ve karıncalanma
  • Saç dökülmesi
  • Cilt döküntüleri
  • Eklemler ve diğer dokularda şişme

Ayrıca her hastalığın kendine özgü belirtileri olabilir. Örneğin Tip 1 diyabet aşırı susuzluk, kilo kaybı ve idrara çıkmaya, inflamatuar bağırsak hastalığı karın ağrısı, şişkinlik ve ishale yol açar.

Sedef hastalığı veya romatoid artrit gibi bazı otoimmün hastalıklarda belirtiler dönem dönem şiddetlenir ya da kaybolur.

Otoimmün Hastalıkların Nedenleri

Otoimmün hastalıkların nedeni tam olarak bilinmemektedir fakat genetik ve çevresel faktörlerin ortak bir sonucu olduğu düşünülmektedir. Bu hastalıklar kadınlarda erkeklere oranla daha sık görülür.

Multipl skleroz ve lupus gibi bazı otoimmün hastalıklar ailesel geçiş gösterir. Her aile üyesi mutlaka aynı hastalığa sahip değildir, ancak diğer otoimmün hastalıklara yatkınlık söz konusudur.

Otoimmün hastalıkların görülme sıklığının her geçen gün artması nedeniyle, araştırmacılar enfeksiyonlar, kimyasal maddeler veya solventlere maruz kalma gibi çevresel faktörlerin de etken olabileceğinden şüphelenmekteler. Yüksek yağ ve şeker oranına sahip ya da işlenmiş yiyeceklerle beslenmek bağışıklık tepkisine yol açarak iltihaplanmaya neden olabilir ve bazı otoimmün hastalıkları tetikleyebilir. Hijyen hipotezi adı verilen bir başka teoriye göre aşılar ve antiseptikler nedeniyle, günümüzde çocuklar geçmişte olduğu kadar mikroplara maruz kalmaz. Bu da bağışıklık sisteminin zararsız maddelere aşırı tepki vermesiyle sonuçlanır.

Otoimmün Hastalıkların Tedavisi

Uygulanan tedaviler otoimmün hastalıkları tedavi edemez, fakat aşırı aktif bağışıklık tepkisini kontrol edebilir ve iltihapları azaltabilir. Ağrı, şişme, yorgunluk ve deri döküntüleri gibi belirtileri hafifletmek için uygulanan tedaviler de mevcuttur. Özel bir diyet ve düzenli egzersiz ile hastaların kendilerini daha iyi hissetmesi sağlanır.

Kök Hücre ile Otoimmün Hastalıkların Tedavisi

Kök hücrelerin zarar görmüş organlara dokunduklarında bu hücrelere dönüşme özelliği vardır bu nedenle Otoimmün hastalıkların tedavisinde kullanılmaktadır. Aynı şekilde zarar görmüş kas ve sinirleri de tedavi eder. Bu şekilde hastalığın ilerlemesini yavaşlatır, tamamen durdurabilir veya gerilemesini sağlayabilir. Hastalık çok ilerlemiş ise birden fazla kez tedavi uygulanması gerekebilir. Tedavinin başarı oranı hastanın yaşı, hastalığın süresi ve hastanın var olan durumu ile doğru orantılıdır.

Bu tedavi hastane klinik şartlarında ve konusunda uzman hekimler tarafından yapılabilmektedir.

SIKÇA SORULAN SORULAR

Otoimmün Hastalıklar en çok kimlerde görülür?

Otoimmün hastalıklar kadınlarda erkeklere göre 2’ye 1 oranında daha fazla görülmektedir. Bu, kadınların % 6,4’ünün ve erkeklerin % 2,7’sinin otoimmün bir hastalık ile teşhis edileceği anlamına gelmektedir. Ayrıca, otoimmünite ile doğurganlık çağındaki kadın arasında ilişki olduğu görülmektedir. Sıklıkla kadınlar, 14-44 yaşları arasında teşhis edilirler. Bazı otoimmün rahatsızlıkların belirli etnik grupları veya aileleri etkileme olasılığı daha yüksektir. “Batı” beslenmesi olarak bilinen yağı yüksek, şekeri yüksek, yüksek oranda işlenmiş ve ısıl işlem görmüş gıdalarla beslenme şekli, bağışıklık tepkisi oluşturarak ve/veya bağırsaklarda zararlı bakterilerin ve mikropların artmasına neden olarak otoimmüniteye ve inflamasyona (iltihap) giden yolu açabilir.

Otoimmün Hastalıkların teşhisi hangi testlerle yapılır?

Otoimmün hastalıkların çoğu tek bir testle teşhis edilemez. Doktorlar teşhis için testlerle birlikte fizik muayene bulgularını kombine ederek teşhis koyarlar.

Antinükleer antikor testi (ANA) genellikle belirtilerin otoimmün bir hastalığa işaret ettiği durumlarda başvurulan ilk testtir. Pozitif test sonucu kişinin muhtemelen bu hastalıklardan birine sahip olduğu anlamına gelir, ancak tam olarak hangisine sahip olduğunu tespit edemez.

Diğer testler, bazı otoimmün hastalıklarda üretilen spesifik otoantikorların kanda bakılması şekilde yapılır. Ayrıca, bu hastalıkların vücutta ürettiği iltihabı tespit etmek için de testler yapılabilir.

Otoimmün Hastalıklarda Neler Yapılması Önerilir?

Bağırsak florasını düzeltmek ilk adım olmalıdır. Bağırsak bakterilerini dengelemek ve düzenlemek çok önemlidir. Ayrıca hastada ağır metal birikimini saptamak ve düzeltmek gerekir. Tetkik için büyük merkezlerde haftanın sadece birkaç gününde yapılan ağır metal düzeyleri bakılabilir. Kronik stresi azaltmak ve hastanın hayatına egzersizi eklemek de bu hastalıklarda çok önemlidir.

Otoimmün hastalıkların neredeyse tamamının bir şekilde beslenme ile bağlantılı olduğu bilinmektedir, dolayısıyla otoimmün hastalık sürecini atlatmak için hastanın diyeti mutlaka düzenlenmelidir.

Fermente gıdaları tercih etmek, antioksidan açısından zengin ve canlı/taze besinler tüketmek, süt ürünlerini azaltmak, anti inflamatuar besinleri tüketmek, şeker içeren besinleri (meyve dahil) ve paketli hiçbir besini tüketmemek esastır.

Ayrıca alerjen ve immün sistemi uyarıcı özelliği olan soya ürünleri, alkol, baklagiller, tohum yağları (kanola, ayçiçek, mısır gibi), kuruyemişler (çok sınırlı olarak tüketilebilir) ve glüten içeren besinlerden kaçınılması önerilir.

BİLİMSEL ÇALIŞMALAR:

  • Parekkadan B, Milwid JM: Mesenchymal stem cells as therapeutics. Annu Rev Biomed Eng 2010, 12:87-117
  • García-Gómez I, Elvira G, Zapata AG, Lamana ML, Ramírez M, Castro JG, Arranz MG, Vicente A, Bueren J, García-Olmo D: Mesenchymal stem cells: biological properties and clinical applications. Expert Opin Biol Ther 2010, 10:1453-1468.
  • Ra JC, Shin IS, Kim SH, Kang SK, Kang BC, Lee HY, Kim YJ, Jo JY, Yoon EJ, Choi HJ, Kwon E: Safety of intravenous infusion of human adipose tissue- derived mesenchymal stem cells in animals and humans. Stem Cells Dev 2011, 20(8):1295-6.
  • Jo JY, Kang SK, Choi IS, Ra JC: Comparison of neural cell differentiation of human adipose mesenchymal stem cells derived from young and old ages. Devel Reprod 2009, 13:227-237.
  • Pittenger MF, Mackay AM, Beck SC, Jaiswal RK, Douglas R, Mosca JD, Moorman MA, Simonetti DW, Craig S, Marshak DR: Multilineage potential of adult human mesenchymal stem cells. Science 1999, 284:143-147.
  • Jiang Y, Jahagirdar BN, Reinhardt RL, Schwartz RE, Keene CD, Ortiz- Gonzalez XR, Reyes M, Lenvik T, Lund T, Blackstad M, Du J, Aldrich S, Lisberg A, Low WC, Largaespada DA, Verfaillie CM: Pluripotency of mesenchymal stem cells derived from adult marrow. Nature 2002, 418:41-49.
  • Lee OK, Kuo TK, Chen WM, Lee KD, Hsieh SL, Chen TH: Isolation of multipotent mesenchymal stem cells from umbilical cord blood. Blood 2004, 103:1669-1675.
  • Nauta AJ, Fibbe WE: Immunomodulatory properties of mesenchymal stromal cells. Blood 2007, 110:3499-3506.
  • Yañez R, Lamana ML, García-Castro J, Colmenero I, Ramírez M, Bueren JA: Adipose tissue-derived mesenchymal stem cells have in vivo immunosuppressive properties applicable for the control of the graft- versus-host disease. Stem Cells 2006, 24:2582-2591.
  • Zappia E, Casazza S, Pedemonte E, Benvenuto F, Bonanni I, Gerdoni E, Giunti D, Ceravolo A, Cazzanti F, Frassoni F, Mancardi G, Uccelli A: Mesenchymal stem cells ameliorate experimental autoimmune encephalomyelitis inducing T-cell anergy. Blood 2005, 106:1755-1761.

 

.

BİLGİ İÇİN FORMU DOLDURUNUZ